Türkiye günlerdir bir tarikat liderinin, İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki müridi ile İmam Nikahı kıyarak evlendirmesi rezaletini konuşuyor..
Olup bitenler hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği kadar dehşet verici. Fakat şaşırdık mı? Çok da değil. Anayasa'mız ve yasalarımızca yasaklanmış Tarikat ve cemaatlerin var olduğu bu bataklıkta, bu tür mikropların, sapkınlıkların üreyeceğini biliyoruz.
Kimse kalkıp "tarikat yol demek, Allah'a giden yol" lafları etmesin. Bu tür yapıların zaman içinde nasıl çürüdüklerini, bağnazlık yuvalarına dönüştüklerini tarihten ve yaşadıklarımızdan biliyoruz. Daha 1844'te Halveti Şeyhi Kuşadalı Halvet'inin dediği gibi "Bunların kaldırılması lazımdır. Bunlardan artık insanlığa da, İslam'a da hiçbir hayır gelmez. Çünkü tekkeleri, meyhaneye ve kerhaneye dönüştürdüler" demişti..
Binlerce örneğini verebileceğimiz şu kafaya ve şu sözlere bakar mısınız. Bu sözleri bir İlahiyat profesörü Süleyman Uludağ yazıyor: "80 yaşında bir seyh 14 yaşındaki bir kızla ilk gecede 60 kere cinsel ilişkiye girmiş ve sonra sana acımasam bu sayıyı 100'e çıkarırdım" diyor. Prof. Uludağ devam ediyor: Hz. Zekeriya'nın çok yaşlı iken bir oğlu olmuş, yetmemiş devam etmiş. Hz Süleyman'ın 100 karısını bir gecede hamile bıraktığını ileri sürmüş. İnanılır gibi değil. Bu sözlere gülmek mi ağlamak mı lazım bilemiyoruz. Biz ağlamakla gülmek arasinda tereddüt geçirirken birileri bunlara inanıyor, bunlara göre yaşamını düzenliyor.. Külliyatı bunlarla dolu olan, bunları okuyan, dinleyen bir toplulukta bu tür rezalerlerin olmaması olası mı?
Cumhuriyeti "fazilet" olarak tanımlayan Atatürk daha işin başında uyardı bizi. "Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır. Uygarlığın emir ve isteklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir"