Bedeni aramızdan ayrılsa da: devrimleri, ilkeleri ve hedefleriyle O bize önderlik etmeye, bizim pusulamız olmaya devam ediyor. Çünkü Ulusumuzun, insan onurunun ve bütün mazlum ulusların O’nun düşüncelerine ihtiyacı var.
Ne yazık ki, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği ülkemiz bu gün Cumhuriyet Tarihinin en sıkıntılı ve zor sürecinden geçmektedir. Bu süreçte Laik demokratik Cumhuriyetimiz, Cumhuriyetimizin kazanımları, ulusal bağımsızlığımız, sosyal hukuk devletimiz ve yargı bağımsızlığımız, emeğimiz, geleceğimiz kaygı verici duruma düşürülmüştür. Kurucusu olduğu ülke Ortaçağ karanlığına gömülmek istenmektedir.
Bu topraklardan Mustafa kemal Atatürk’ün geçtiğini unutan emperyalist artıklar ve uşakları, ne yaparlarsa yapsınlar, kendilerini ne kadar güçlü zannederse zannetsinler, Türk toplumunun aydınlanma ve çağdaşlaşma ateşini hiç söndüremeyeceklerdir. Türk ulusunun yönü, Atatürk’ün gösterdiği akıl ve bilim ile aydınlanmaktadır. Türk ulusu Çağdaş, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizden asla vazgeçmeyecektir. Cumhuriyetimiz içine çöreklenmiş Ortaçağ zihniyetine asla teslim olmayacak, kendisini var eden değerlere, kurulan pusuya seyirci kalmayacaktır.
Nasıl ki o en zor günlerde, ‘’tamam bitti artık’’ denilen anlarda yenilmez denilen emperyalizmi yenen Atatürk önderliğindeki Türk ulusu, bu gün de Türkiye'yi bölmek, yeniden yapılandırmak, Atatürk'ün yaptıklarını yıkmak üzerine kurulan, gerici ve bölücü maşaları aracılığıyla uygulanan emperyalist planları bozguna uğratacaktır.
Varlığımız Türk varlığına armağan olsun!..
Cemal VEREP