Bölgesel

SESİMİZİ GİDEREK YÜKSELTECEĞİZ:BARINAMIYORUZ, GEÇİNEMİYORUZ, YAŞAYAMIYORUZ!

Eğitim-İş Trabzon Şubesi, öğretmenlerin maaş gününün "karakışa" döndüğünü dile getirdi. Eğitim-Sen Trabzon Şubesi de ÇEDES uygulamasıyla öğrencilerin tarikatların eline itildiğini belirtti.

Eğitim-İş Sendikası Trabzon Şubesi, Meydan Parkı Atatürk Alanı'nda yaptığı basın açıklaması ile eğitim emekçilerinin sefalete sürüklendiğini dile getirdi.

Eğitim-İş üyeleri, sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ve CHP Trabzon İl Başkanı Nurcan Aşçı Demiröz'ün katıldığı basın açıklamasını Eğitim-İş Trabzon Şube Başkanı Tamer Özlü yaptı.

Bugün burada eğitim emekçilerinin terk edildiği sefaleti anlatmak ,emekçilerin nasıl nefes alamaz hale getirildiğini göstermek için bir aradayız.

Senede bir gün, övgüler yağdırılan ama en düşük ücreti reva görüp ters düz olmuş ekonomiye karşın  tozpembe tablo çizmeye çalışanlara karşı “Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz” demek için buradayız.

Bilindiği üzere; TÜİK’in yalancı enflasyon rakamları, sarı sendikaların iktidarı memnun etmeye endeksli tavrı ve iktidarın emek düşmanı bakış açısıyla şekillenen 7.Dönem Toplu Sözleşme müsameresinde, perde yine yoksullukla kapanmıştır.

Onca büyük laf, onca vaat, onca beklentinin ardından utanç verici zam teklifinin kabul edilmesi gösteriyor ki  alın terimizin  sarı sendikalar tarafından iktidarın aferinine satılmıştır.

Kamuda işçi-memur arasındaki ücret makasını ters orantıya sokan  bu sonuç tüm kamu emekçileri gibi, eğitim emekçileri açısından da bir utanç tablosudur. Şimdi bizden susmamızı bekliyorlar! Bizim insani koşullarda çalışma hakkımızı çaldılar, sınıflarımıza sadece derslerimizi düşünerek girmemizi ve  yaşanabilir emeklilik hayalimizi  çaldılar. Maaş günümüzü karakışa çevirdiler.

20 yıldır  uyguladıkları torpil mekanizması  mülakatla eğitimden liyakati, gençlerden de hak ettikleri kadroları çaldılar. Ve bizim susmamızı bekliyorlar. Çok beklerler. Susmadık, susmuyoruz, susmayacağız! “Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz!”  1000 odalı sarayın ışıkları kapatılsa eğitimde birçok sorunu çözmek için kaynak ortaya çıkabilecekken bunu yapmayıp  eğitimden, eğitim emekçisinden  çalanlara, haksızlık karşısında  susulmayacağının ve nasıl ders verileceğini göstereceğiz!

AKP iktidara geldiğinde öğretmen olan eğitim emekçisinin bugün eline geçen aylık tüm ödenek ve yardımlar dahil 22 bin lira civarındadır yani kamuda belirlenen en düşük ücretin çok az üstündedir.

Biz eğitim emekçileri  bugün utanç tablosu maaş bordrolarımızla karşınızdayız.

Buradan duyuruyoruz.

Ülkenin her alanını sarmalayan gerici, antidemokratik tavır, eğitimi de sarmalamıştır. Mesleki itibarımız, demokratik hak ve taleplerimizle birlikte çocuklarımızın laik, bilimsel, demokratik, parasız ve eşit eğitim hakkı için mücadelemizi ve sesimizi büyütüyoruz.

Dernek ve vakıf maskesi takan gerici yapılarla imzalanan protokollerle ;eğitim bilimine, pedagojiye ve yasalarımıza açıkça aykırı olan ÇEDES'e karşı “çocukları korumak vatanı korumaktır” şiarıyla hareket etmeye devam edeceğiz.

Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: tüm bunlara boyun eğmeyeceğiz!

4 ,11 ve18 Kasım’da  bölge eylemleri düzenleyeceğimizi 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü  kutlamayacağımızı o gün üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacağımızı ve Başöğretmenimize şükranlarımızı sunacağımızı ilan ediyoruz. 25 Kasım’da Başkent’te düzenleyeceğimiz büyük buluşmamızda ise Fakir Baykurt’un yoldaşları olarak el açmayacak, ders vereceğiz! Haklıyız, kazanacağız!