ATLAMA
Yörede üç-dört çeşit atlama vardır.
Ayakların yere çift basması, öne arkaya çekilmesi, ileriye geriye sıçramalar (atlamalar), kollarda ve belde yapılan çalımlar oyunun en belirgin özelliğidir. Usulü: 7/8, 7/16’lıktır.
SALLAMA
Sürmene, Araklı ve Çaykara ilçelerinde oynanan bir halk oyunudur.
Kemençe, kaval ve davul-zurna eşliğinde yumuşak bir ritimle oynanır.
Sallama karma (kadın-erkek) oynandığı gibi yalnız kadınlar tarafından da oynanır. Kadınların oynadığı sallama erkeklere nazaran daha yumuşak ve kıvraktır.
Erkek sallamasında değişik figürler yapılır. Çökme, yürüme, el çırpma, kolları dikleme ve ayak çiftleme gibi oyun düzenini bozmayan çalımlar yapılır.
Sallama kadın-erkek veya kadınlar arasında karşılıklar da oynanır. Bu karşılama türü oyunda kadınların kendilerine özgü figürleri vardır. Dönmeler, parmak şaklatmalar, el çırpmalar, yürümeler ve omuz sallamalar gibi.
Yörede görülen diğer horonlardan farklıdır. Bu nedenle bu oyunun Bayburt oyunlarından etkilendiği sanılmaktadır. Usulü:9/8'liktir.
ERKEK HORONLARI
Horona başlarken Karadeniz'in durgunluğunu andıran, bir meltem gibi hafif ve tatlı, asıl horona geçtiğinde coşan, köpüren dalgaları gibi haşin, sarp kayaları gibi sert olur uşaklar. Tarlada belleyenlerin toprağı işlemeleri, bayırlardan aşağı inen suların hızlı akışı, denizin ve balıkların oynayışı kısacası Karadeniz insanının yaşam savaşı dile gelir, uşakların horonunda.
Horon figürleri kesinlikle sınırlı hareketlerden oluşmaz. Horon oynayan kişiler genel tempo içinde özgürce hareket edebilir. Bu hareketler oyunun bütünlüğünü bozacak nitelikte olmaz.
Müziğin ritmine göre horoncular kıvrak ve hareketli olur. Kollar aşağıda ve yukarıda (başı geçecek şekilde) olur. Bazen kollar omuz hizasında yere paralel veya yarım kol durumundadır. Yere diz koymalar, çöküp-kalkmalar, vücuttaki titremeler erkek oyunlarının belirgin özelliğidir.
Yörede oynanan erkek oyunlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- HORON KURMA
- SALLAMA (AKÇAABAT)
- SIKSARA (SIK SARAY)
- BIÇAK OYUNU
- KOZAN GEL (HOZAN GEL)
- KOZAN GEL SALLAMA
- SIVA SIVA
- PARMAK UCU
- DOLDURMA
HORON KURMA – OYUN KURMA- ARTIRMA
Adından da anlaşıldığı gibi horon kurma, bir başlangıç oyunudur. Çok yavaş ve oturaklı bir tempoyla oynanır. Ağırlama (düz horon) kısmıdır. Ellerin havadaki pozisyonu, dağların sıralanışını, ileri-geri yapılan çalımlı hareketler; denizin dalgalanışını yansıtır.
Horon kurmada kollar, yukarıda ve aşağıdadır. Bel ve omuzlar; ayak hareketlerine bağlı, bir bütün olarak öne ve arkaya doğru sallandırılır. Ayaklar; ileri-geri, çökme-kalkma hareketleri yapar.
Horon kurma kolların hareketine göre iki kısımda incelenir. Kollar yukarıdayken; ayaklar ileri ve geri gider. Aşağıda ise çökme-kalkma hareketi yapar. Usul 9/16'dır.
SALLAMA (AKÇAABAT)
Horon kurmadan sonra oynanır. Horon kurma ile sıksara arasında bir geçiş oyunudur. Sürmene ve Çaykara dolay-larında oynanan sallama ile Akçaabat dolaylarında oynanan sallama isim olarak aynı olmalarına rağmen oyun ve ritm bakımından farklılık gösterir. Kollar yukarıda ve aşağıda olmak üzere iki kısımda oynanır. Vücudun toplanması (ellerin toplanması), bacakların önde sağa-sola atılması denizin coşkunluğunu yansıtmaktadır. Usul 4/4.
SIKSARA (SIK SARAY)
Dünya oyunlarında görülmeyen bir canlılık ve kıvraklıkla oynanır. Bu oyuna; güzelliğinden ötürü "Köşklere, saraylara özgü, kral, imparator ve padişahların beğendiği oyun" anlamına gelen SIK SARAY (ŞIK SARAY) denilmiştir. Sözcük giderek "SIKSARA" biçimini almıştır.
Tek veya grup halinde oynanan en popüler ve gösterişli oyundur.
Ayakların kısa adımlarını vücudun tepeden tırnağa titreşimleri tamamlar. Kolların ve omuzların titreyişi, balıkların denizde oynayışını ve ağdaki çırpınışını anlatır. Öte yandan, bölgenin iklim ve doğal koşullarıyla inişli çıkışlı dar bir toprak parçası üzerindeki Karadeniz halkının yaşam savaşını ve yapısındaki çevikliği anlatır. Usul 7/16 dır.
BIÇAK OYUNU- KILIÇ OYUNU
Sıksara ritmiyle oynanan bir oyundur. "Karakulak" denilen koltuk bıçağı ya da "Çerkez" kaması ile oynanan ikili bir oyundur. Milletimizin tarihinden, tarihi geçmişinden süregelen bir savaş oyunudur. Bu oyunda karşı karşıya gelen iki düşmanın mertçe ve yiğitçe dövüşmesi sergilenir. Bu kavga esnasında oyuncu kamasını 2-3 m. yukarıya fırlatır ve inerken sapından yakalar. Usta oyuncular düello sırasında rakibin kulağını ve parmağını keserek "kulak kesen" veya "parmak kesen" gibi lakaplarla çağrılırlar. Bu halleri seyirci üzerinde büyük zevk ve heyecan uyandırır. Sonuçta barışın savaştan daha erdemli olduğunu kabul ederler. Öpüşür, barışır ve birbirlerine kıyamadan ayrılırlar. Usul 7/16 dır.
KOZAN GEL (HOZAN GEL)
Horon kurmanın bir çeşididir. Horon kurmadan farklı olarak kollar aşağıdayken, dizle ve oturarak yapılan çökmeler ağırlıktadır. Usulü: 9/16 'lıktır.
KOZAN GEL SALLAMA
Horon kurmadan sonra yapılan sallamayla benzerlik gösterir. Diğer sallamadan farklı olarak, ayakları çift basarak sağa-sola-öne-geriye atlamalar vardır. Usul 7/16'lıktır.
SIVA SIVA - PARMAK UCU - DOLDURMA
Sıksara usulüyle oynanan bu oyunlarda; kollar yere paralel ve omuz hizasında, sağ ayağın yanda ve önde yapılan çalımı, iki ayağın ileri çıkması ve geri gelmesi omuzların, ayağın yerden aldığı ritme yukarı-aşağı salınımı görülür. Usul 4/8, 7/16 'lıktır.
KOL HAVALARI
Kol deyimi kolcudan gelmektedir. Şehir dışında kırsal kesimde mermi, silah, tütün, uyuşturucu, alkollü içkiler, kaçak ağaç kesimi vb. gibi davranışları durdurmakla görevli mert, korkusuz, silahlı ve atlı kuvvetlerdi. Cumhuriyet öncesi alkollü içkiler yasak olduğundan ve yöre delikanlıları sazlı – sözlü içkili muhabbetler yaptıklarından ötürü sık sık Kolcularca baskına uğrarlardı. Başka bir eğlence şekli olmadığından, vicdanları ve yasaklar arasında bir çeşit savaş verirlerdi.
Kolluk kuvvetleri gelirken evlerdeki müziğin sesi hafifletilir veya lambalar söndürülür. Kolluk kuvvetleri geçtikten sonra müzik tekrar eski halini alır. Bu havalara “Kol Bastı Havası veya Kol Oyunu” denilmektedir. İki kişi ile bir nevi karşılama türünde oynanan bu oyun Trabzon ve Giresun’da oynanmaktadır.
Selim CİHANOĞLU
Başöğretmen Halkbilimci Araştırmacı- Yazar
Koleksiyoner