CHP Akçaabat İlçe Başkanı Emre Şahin Köroğlu'nun AK Parti Akçaabat İlçe Başkanı Muhammet Ali Yılmaz'a Cevap Niteliğinde Yayınladığı Basın Açıklamasının tamamı...

“İSTİFA ETTİ” “İSTİFA ETTİ”

Kamuoyuna Saygılarımızla!

Sevgili Akp İlçe Başkanı Muhammet bey: Vermiş olduğunuz demeci üzülerek okudum. Cumhuriyet Halk Partisi olarak vatandaşlarımız bizi nereye çağırıyor ve problemimiz var diyorsa, oraya gidiyor ve yanlarında oluyoruz. Bahsi geçen apartman ve cadde sakinleri de bizlere ulaşarak sorunlarını aktarmış ve dile getirmemizi istemiştir. Bizler de seslerini duyurarak takipçisi olacağımızı bildirdik. Sizin derdiniz vatandaşa hizmet etmek değil de oy kazanmak olduğu için kendinizde vatandaşlarımızı tehdit edebilme cüretini görüyorsunuz. “Ana muhalefet partisi temsilcilerinin yürütmeye çalıştıkları gibi siyasi manevralar, Kavaklı bölgemizdeki doğalgaz çalışmalarına katkı sunmaz ancak yolunda, en güzel şekilde yürüyen çalışmaların insicamını bozarak sekteye uğratır.” ifadelerini sarf ederek açıkça Cumhuriyet Halk Partisi yanınızda olursa hizmet almakta sıkıntı yaşarsınız diyorsunuz. Bizim partimiz asırlık bir çınardır. Kuruluşun ve kurtuluşun partisidir. Türkiye’nin birinci partisidir. Anlıyoruz ki güç sizi zehirlemiş. Akçaabat halkını tehdit edebilme hakkını kendinizde görüyorsunuz. O zaman hodri meydan. Akp İlçe Başkanlığı ücretli öğretmen listesi yazıp Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderiyor diye açıklama yaptığımızda neden cevap veremediniz. Belli kişilerin akrabalarının belgesiz ve usulsüz atamalarına neden soruşturma başlatılmasını engellediniz? Açıklamanızda tek doğru şey var. “Cumhuriyet Halk Partisi istiyor, Akp yapıyor.” Birkaç hatırlatma yapayım dilerseniz; kısır döngüye girmiş Emniyet Müdürlüğü’nün konteynırlarında polislerimizin eziyet çektiğini biz açıkladık; apar topar valilik ile belediye arasında protokol  imzalandı, emniyet müdürlüğümüz taşındı. Çok kez ihaleye çıkartılıp ihalesi tamamlanamayan Adliye binası bizler dile getirdikten sonra tam da inşaat bedeli sapma payı sınırda olacak şekilde hemen ihale edildi. Atletizm stadının kapalı olması sporcularımızı mağdur ediyor dediğimizde henüz pist yapımı dahi bitmeden yarım yamalak haliyle açılışını yaptınız. Tuvaletler ücretsiz olsun dediğimizde bizlerle dalga geçtiniz, seçildikten sonra şehir içinde birkaç tuvaleti ücretsiz hale getirdiniz. Çayı ucuza tesislerimizde vereceğiz dedik, sizler de bu vaadimizi yerine getirmek için harekete geçtiniz. Pazar yerini ziyaret edip tezgahların yetersiz olduğunu dile getirdik, bizden iki gün sonra pazara tezgah gönderdiniz. Belediye çalışanlarına bırakın yeterli zammı yapmayı, belli bir süre; daha önceden vermiş olduğunuz zammı dahil elinden almaya çalıştınız. Bizlerin baskısı ve açıklaması üzerine işçilere düşük de olsa haklarını vermek zorunda kaldınız. Halk ekmek açacağız dedik, Ortahisar Belediyemiz hayata geçirince sizler de Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla uygun fiyata ekmek satmak zorunda kaldınız. Buna benzer konularda bizim açıklamalarımız ve baskılarımız sayesinde geç olsa da yaptığınız hizmetlere teşekkür ederiz. Ama asıl dile getirmemize rağmen yapmadığınız hizmetleri konuşalım. Taksi durakları hakkında talepleri dile getirdik çözüm bulmadınız. Mahallelerimizin ulaşım, altyapı, yol gibi ana sorunlarında Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilgili kurumlarla işbirliği yaparak çözün diye seslendik, yapmadınız. Henüz yeni Demirkapı-Ambarcık mahalleleri arasındaki yol çöktü ve iki vatandaşımız yaralandı. Yaylacık, Dürbinar gibi mahallelerimizde doğalgaz sorunu var diyoruz, çözüm üretmiyorsunuz. Sahillerimiz çöpten geçilmiyor diyoruz, temizlemiyorsunuz. Yayla yollarımızda bariyer eksiğimiz var diyoruz, kabul etmiyorsunuz. Hatta elektrik ve su problemleri var diyoruz üç maymunu oynuyorsunuz. Akçaabat’a biraz yağmur yağsa şehri su basıyor. Siz biz söylediğimiz için yaptıklarınızı değil de vatandaşın sesini dinleyerek söylediklerimizi ve yapmadıklarınıza odaklanın. Korku dağları sizi sarmış ama merak etmeyin, biz vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Sizin bizleri ve vatandaşlarımızı tehdit etmenize de izin vermeyeceğiz.

Editör: Köksal Ustaoğlu